Marburg virüsü nedir, ne değildir, salgın nereden çıktı..?
Afrika’daki salgınlarda görülen artışın insanların hayvan yaşam alanlarına tecavüz etmesiyle bağlantılı olduğu söyleniyor. Marburg virüsü de bunlardan biri ve yarasaların barındığı maden ocaklarında çalışan işçilerin enfekte olması ile başladı
5 Ekim 2024 - 14:19

Marburg virüsünün yol açtığı, şu ana kadar görülen en büyük salgınlardan birinin Afrika'nın merkezinde yer alan Ruanda’da yaşandığı bildiriliyor. Ruanda hükümeti, 36 vaka, 11 ölüm ve 25 kişinin de izolasyon altında olduğunu bildirdi.

Ruanda’da ayrıca, Marburg olduğu teyit edilen kişilerle temaslı en az 300 kişi tespit edildi. Onaylanmış vakaların yaklaşık yüzde 70'i başkent Kigali'deki iki sağlık tesisindeki sağlık çalışanları arasında tespit edildi.

Dünya Sağlık Örgütü bu hafta salgın riskinin Ruanda'da çok yüksek, Afrika bölgesinde yüksek, küresel olarak ise düşük olduğunu bildirdi. Dünya genelindeki sağlık otoriteleri, komşu ülkelere veya daha uzaklara yayılma ihtimaline karşı teyakkuzda.

“Salgınların çoğu, hayvan yaşam alanlarının işgal edilmesinden kaynaklı”

Marburg virüsü, Ebola virüsü gibi Filoviridae virüs ailesinden olup, ölümcül viral kanamalı ateş hastalığı (hemorajik ateş) etkeni olan bir RNA virüsü. Belirtileri arasında genellikle ani yüksek ateş ve şiddetli baş ağrısı, kusma ve ishal ve ardından kontrol edilemeyen kanama yer alıyor.

Virüsün taşıyıcısı Rousettus aegytiacus denilen Afrika meyve yarasası. Afrika’da salgınların birçoğu, yarasaların barındığı maden ocaklarında çalışan işçilerin enfekte olması ile başladı.

Bilim insanları, salgınların artan sıklığının, insanların hayvan yaşam alanlarına tecavüz etmesiyle bağlantılı olduğunu söylüyor. Marburg virüsünün de, Rousettus meyve yarasalarının yaşadığı madenlere veya mağaralara uzun süre maruz kalmaktan insanlara geçtiği düşünülüyor.  

“Enfekte oranı en yüksek kesim sağlık çalışanları”

Marburg yarasalarda hastalık yapmıyor, insan ve primatlarda yüzde 88'e varan yüksek ölüm oranlarına neden oluyor. Enfekte kişilerin kan ve vücut sıvıları ile bütünlüğü bozulmuş deri ve mukozalardan temasla, ya da kontamine malzemelerle temasla kişiden kişiye geçiyor. Özellikle bu kişilere bakım veren sağlık çalışanları ve ev halkı arasında yayılıyor.

Marburg virüsü ilk kez 1967 yılında Almanya’nın Frankfurt ve Margburg şehirleri ile Belgrad’daki laboratuar çalışanlarında eş zamanlı olarak ortaya çıkan bir salgın esnasında tanımlandı. Bu salgında Uganda’dan getirilen Afrika yeşil maymunları ile çalışan laboratuar personeli, sağlık çalışanları ve bu kişilerin aile üyeleri etkilendi ve toplam 37 kişi hastalandı, 7 kişi yaşamını yitirdi.

DSÖ'ye göre o zamandan beri Angola, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kenya, Güney Afrika ve Uganda'da salgınlar ve sporadik vakalar görüldü.

2021'de Gine, Batı Afrika'nın ilk Marburg vakasını bildirdi. 2022'de Gana, ilk salgınını ilan etti ve Tanzanya ve Ekvator Ginesi de 2023'te aynısını yaptı. Bu genellikle küçük salgınlar halk sağlığı önlemleriyle kontrol altına alındı.

DSÖ’ye göre, ortalama ölüm oranı yaklaşık yüzde 50 olurken, tedavi edilmediği takdirde hastalık, yakalanan kişilerin yüzde 88'i için ölümcül olabiliyor. BM sağlık ajansı, erken klinik bakım ve rehidrasyonun hayatta kalmayı iyileştirebileceğini söylüyor.

“Aşı yok, aşı adayları var”

Ruanda Sağlık Bakanı, Marburg için onaylanmış bir aşı ya da tedavi bulunmadığını, ancak yakında denemelere başlayabilecek bir dizi umut verici aday olduğunu söyledi.

Bunlar arasında, salgın konusunda Ruandalı yetkililerle birlikte çalıştığını söyleyen Sabin Aşı Enstitüsü ve Uluslararası AIDS Aşı Girişimi (IAVI) gibi kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından geliştirilen aşı adayları da yer alıyor.

Oxford Üniversitesi'nde AstraZeneca Covid-19 aşısını geliştiren ekip, bu yaz benzer bir teknoloji kullanarak Marburg adayının denemelerine İngiltere'de başladı.

Kaynak için tıklayınız

Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :
Manşetten

Bu sayfadaki yazıların tüm hakları ilackonusu.com.tr'ye aittir.

"www.ilackonusu.com.tr" biçiminde açık kaynak gösterilmek kaydıyla (link verilerek) içerik kullanılabilir.

Açık kaynak göstermeden (link vermeden) yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.