Geçtiğimiz yıl yayınlanan İngiltere Ulusal Sağlık Servisi’nin (NHS) araştırması, kanser teşhisi konulan çocukların yüzde 41'inde, ailelerin, test yaptırmadan önce aynı semptomlarla en az üç kez çocuklarını pratisyen hekime götürmek zorunda kaldığını ortaya koydu.

İngiltere genelinde, Royal College of Pediatrics and Child Health'e göre, 1990'lardan bu yana İngiltere’de kanser teşhisi konulan çocuk ve gençlerin sayısı yüzde 15'ten fazla arttı. 25 yaş altı yaklaşık 3.755 kişiye artık her yıl kanser teşhisi konuyor ve bunların 1.645'i 15 yaş altında.

Uzmanlar, gençlerde kanser tedavisinde ilerleme kaydedilmiş olmasına rağmen, kısmen pratisyen hekimlerin temel uyarı işaretlerini tespit etmekte zorlanması nedeniyle hastalığın teşhisinde hâlâ “kabul edilemez” gecikmeler olduğunu söylüyor.

Teşhis için gidilen 7. aile hekimi, 8.randevu

Bu konuda, 18 yaşındaki Ruby Fuller’in yaşadıkları çarpıcı bir örnek olarak gösteriliyor. Ruby, tümörleri 6 doktor tarafından 7 kez gözden kaçırıldıktan sonra öldü.

Ruby, sekizinci randevusunda yeni bir pratisyen hekim boynundaki lenf düğümünün ve karnındaki gizemli morluğun önemli uyarı işaretleri olduğunu fark edip onu testler için sevk edene kadar toplamda altı farklı doktor tarafından yedi kez reddedildi.

Birkaç gün içinde genç kız ve ailesi yıkıcı teşhisi aldı: Ruby, ileri ve agresif bir lenfoma hastalığına yakalanmıştı. Lenfoma, beyaz kan hücrelerinin çoğalıp bir araya gelerek tümör oluşturduğu bir bağışıklık sistemi kanseri türüydü.

Teşhis konulduğunda, göğsünde her an nefes almasını durdurabilecek üç buçuk inçlik bir kitle vardı. Ve aylarca süren zorlu kemoterapiye ve ardından son teknoloji kök hücre nakline rağmen, daha sonra kan kanseri lösemisinin vahşi ve tedavi edilemez bir formu olarak geri döndü.

Ruby, ilk teşhisinden on ay sonra, Mayıs 2020'de henüz 18 yaşındayken hayatını kaybetti.

Araştırmalar ayrıca Ruby'nin durumunda olduğu gibi erken teşhis fırsatlarının kaçırıldığını ortaya koyuyor.

“Aile hekimleri neden teşhis edemiyor?”

Peki neden bazı pratisyen hekimler çocuklarda kanserleri tespit etmekte zorlanıyor? Ve doktorların ve ebeveynlerin araması gereken temel uyarı işaretleri nelerdir?

İngiltere'de her yıl yaklaşık 385.000 yeni kanser vakası teşhis ediliyor. Ancak 100'de birinden azı 25 yaş altındakilerde görülüyor. Uzmanlar, çocukluk çağı kanserinin nadir olması nedeniyle birçok pratisyen hekimin bunu araştırmayı düşünmediğini söylüyor.

Bir diğer konu ise çocukların yetişkinlerden farklı kanser türlerinden etkilenme eğiliminde olmaları, yani semptomlarının aynı olmamasıdır.

Yetişkinlerde, meme ve prostat kanseri hastalığın en yaygın formları, ardından akciğer ve bağırsak kanseri geliyor. Bunlar için semptomlar genellikle yorgunluk, kilo kaybı, bağırsak ve mesane hareketlerinde değişiklikler ve meme kanseri durumunda yumrular içeriyor.

Ancak 25 yaş altındakilerde, kan kanseri vakaların yaklaşık üçte birini oluşturuyor ve bunu beyin ve omurilik tümörleri takip ediyor. Bu kanserlerin ilk belirtileri yorgunluk ve kilo kaybı olabilir, ancak aynı zamanda morarma, gece terlemeleri, kusma, baş ağrıları ve geçici görme kaybı veya bulanıklığa da yol açabilirler.

Uzmanlar, bunların soğuk algınlığı ve mide bulantısı gibi çocukluk çağında sık görülen hastalıklarla karıştırılabilecek belirtiler olduğunu söylüyor.

Kaynak için tıklayınız