Dünyada bir zayıflama ilaçları furyasıdır gidiyor GLP-1 sınıfı ilaçlarda. Türkiye’de resmi olarak henüz pazarda yoklar ama zaten ellerinde yeni pazarlara girecek kadar stokları da yok, üretimleri de yok. Küresel çapta bu kadar büyük talep patlaması ile karşılaşacaklarını kendileri de beklemiyor olmalılar ki ilk yıllarda şaşırıp kaldılar. Şimdi toparlanıyorlar ve bir-iki seneye bizde de pazara girecekler, belirtiler başladı.
İlk heyecan geçtikten sonra, bu ilaçları kapış kapış alan özellikle AB ülkelerinde ve İngiltere’de bazı sorgulamalar başladı.
İlaçları aldınız, enjeksiyonları yaptırdınız, diyete girdiniz ve bir yıl içinde vücut ağırlığınızın beşte birini kaybettiniz. Peki vücudunuz ne diyor bu ani yağ kaybına?
Ortaya çıkan yeni sorunlar
Plastik cerrahlardan gelen bilgiler, giden kiloların yerine yeni sorunların ortaya çıktığına işaret ediyor, özellikle orta yaşlı ve yaşlı kullanıcılarda.
Önde gelen plastik cerrahlar, popüler zayıflama iğnesiyle hızlı bir şekilde kilo verdikten sonra kıstırma arayışında olan hastaların sayısında artış olduğunu bildiriyorlar; bu ameliyatlar olmasaydı pek çok kişinin şeklinin bozulacağını, hatta sakat kalacağını söylüyorlar.
Sosyal medyada da giderek artan sayıda zayıflama iğnesi kullanıcısının; sıska yüz hatları, “erimiş mum” görünümlü deri sarkması, “boş' göğüsler ve saç dökülmesinden” şikayet ettiği görülüyor. Bunların ilacın doğrudan bir yan etkisi değil, zayıflamanın dramatik bir sonucu olduğu düşünülüyor.
Diğer yandan İngiliz basınına konuşan bazı uzmanlar, ortaya çıkan yeni durumun sağlık üzerinde derin etkileri olabileceği konusunda uyarıyorlar. Kilo kaybının etkisi ile ortaya çıkan büyük deri kıvrımları temel hijyen konusunda zorluklar yaşatabiliyor; bu da mantar enfeksiyonlarına, yaralara ve hareketsizliğe yol açabiliyor.
Ardından bedenleriyle ilgili mutsuzluk, utanç ve mahcubiyet nedeniyle depresyon ve anksiyete gibi zihinsel sağlık sorunlarına yakalanma riskleri de ortaya çıkabiliyor.
Örneğin İngiltere’de; ortaya çıkan bu sorunların 35 bin kişide sağlık sisteminden tedavi alma seviyesine çıktığını söylüyor yetkililer.
Sadece görsel bir sıkıntı değil ciddi sağlık sorunu..
İngiliz Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahlar Derneği (BAPRAS) başkanı Mani Ragbir; zayıflama sonrası ortaya çıkan aşırı cilt için şöyle diyor:
“Aşırı cilt sadece bir sıkıntı değildir; ciddi ve hatta yaşamı tehdit eden enfeksiyonlara neden olabilir. Deri enfeksiyonlarını, iyileşmeyen yaraları ve düzgün egzersiz yapamamanın ya da yıkanamamanın yarattığı acıyı göz önüne aldığımızda, bu hastaları ameliyatla tedavi etmek mali açıdan mantıklıdır; devam eden bir yük yerine tek seferlik bir maliyettir.”
Londra'daki St George's ve Kingston Hastanelerinde çalışan ve aşırı kilo kaybının ardından yapılan rekonstrüktif operasyonlarda uzmanlaşan plastik cerrah Mark Soldin de ortaya çıkan durumu şöyle anlatıyor:
“Giderek daha fazla sayıda hastanın fazla deri nedeniyle vücut problemleri yaşadığını görüyoruz.
Doğal olarak daha elastik ve esnek olan genç cilt, şiddetli kilo kaybından sonra tekrar büzülse de, 30'lu yaş ve sonrasındaki hastalar genellikle ‘sönmüş bir balon’ veya ‘erimiş bir mum’ gibi görünüyor. Vücudun en çok etkilenen dört bölgesi var; karın, kalçalar da dahil olmak üzere alt gövde, iç uyluklar, göğüsler ve iç kollar.”
Soldin şöyle devam ediyor:
'Hastalar, karın çevresinde sarkan deri kıvrımları ve bakımı son derece zor olan sönük göğüslerle olduğu gibi bırakılabilir; terlerler, bu da bölgelerin mantar enfeksiyonlarına yatkın olduğu anlamına gelir. Yaralar ve apseler de gelişebilir ve eğer hastada iyileşme sorunlarına neden olan diyabet varsa enfeksiyonlar özellikle risk oluşturur.”
Soldın, sönük vücutlarından memnun olmayan bazı kişilerin, kilolarını geri almaya karar vermesinin alışılmadık bir durum olmadığını da söylüyor. Çünkü bu ortaya çıkan görüntüden kurtulmanın çok ciddi bir maliyeti var.
Sıska görüntüden geriye dönüş kolay değil
Gösteri dünyasının ünlü ismi Sharon Osbourne da dahil olmak üzere ünlülerin zayıflama iğnelerini kullandıktan sonra gözle görülür şekilde sıskalaştığı görülüyor. Osbourne yakın zamanda yapılan bir röportajda görünümünden memnun olmadığını, tekrar kilo almak istediğini ancak bunu başaramadığını itiraf etti.
Imperial College Healthcare NHS Trust'ta faaliyet gösteren yüz germe uzmanı Kshem Yapa ise yaşananları şöyle özetliyor:
“Zayıflama tedavilerinden sonra şakaklarda ve gözlerin altında bir çöküntü ve genel olarak çökük veya sıska bir görünüm görüyoruz. Hastalar biraz daha yaşlıysa ciltte sarkma ve gevşeklik, burundan ağza derin çizgiler ve gıdıların ortaya çıktığını görebiliriz. Boyunda gevşeklik olabilir.”
Yapa, kilo verme patlamasının giderek daha genç hastaların ameliyat istemesine yol açtığına işaret ediyor ve ekliyor:
“Bu ilaçla kilo kaybı, yüzde yaşlanmayı hızlandıran yapısal değişikliklere neden oluyor. Artık yüz germe ameliyatına aday olan 40'lı, hatta 30'lu yaşlarındaki hastalarla karşılaşıyorum.”
Durum aşırı değilse daha kolay çözümü var ama yine de ek tedavi gerekiyor
Kozmetik uzmanı Dr. Surbhi Virmani ise daha az ciddi sorunları olanlar için çeşitli seçeneklerin bulunduğunu söylüyor ve “Bazı durumlarda ameliyata ihtiyaç duyulur, ancak eğer durum çok aşırı değilse, enjekte edilebilir ilaçlar ve cilt sıkılaştırma tedavileriyle durumu düzeltebiliriz” diyor.
Kilo verme ilaçları kuşkusuz önce sağlık ama daha da çokça estetik nedenlerle tercih ediliyor. Son yılların kilo verme enjeksiyonları bu konuda başarılı.
Ne var ki istenmeyen kilolardan kurtulmak, istenen sonuca ulaşmaya yetmeyebiliyor. Çünkü bu sefer de hızlı kilo kaybının yarattığı başka estetik ve de sağlık sorunlarını çözmek gerekiyor.
Bu sayfadaki yazıların tüm hakları ilackonusu.com.tr'ye aittir.
"www.ilackonusu.com.tr" biçiminde açık kaynak gösterilmek kaydıyla (link verilerek) içerik kullanılabilir.
Açık kaynak göstermeden (link vermeden) yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.