Fransız sağlık yetkilileri, kozmetik tedavilerde kullanılan ve profesyonel olmayanlar tarafından kullanımı artan popüler bir ürün olan hyaluronik asitle ilgili güvenlik önlemlerini sıkılaştırdı.

Fransa Sağlık Bakanlığı bir açıklama yaparak, “enjekte edilebilir hyaluronik asit bazlı cihazlar" elde etmek için artık tıbbi bir reçetenin gerekli olduğunu söyledi.

Kozmetikte popüler bir bileşen olan Hyaluronik asit (HA) kırışıklıkları doldurmaktan dudaklara, burunlara veya yanaklara hacim kazandırmaya kadar birçok bölgede enjeksiyon olarak kullanılabiliyor.

“Gayri resmi ve kazançlı bir pazar gelişti”

"Tweakment" olarak bilinen ameliyatsız kozmetik prosedürlerin popülaritesindeki artış, düşük fiyatlar ve sosyal medyadaki reklamlarla tüketicileri çeken tıbbi olmayan tesislerde yapılan enjeksiyonların artmasına neden oldu.

Fransız Sağlık Bakanlığı; "Birkaç yıldır, bireylerin ve sağlık profesyoneli olmayanların, kendilerine veya başkalarına hyaluronik asit estetik enjeksiyonları yaptırdıkları ve uyguladıkları, gayri resmi bir pazar gelişti," açıklamasını yaptı.

Geçtiğimiz yıl Fransa'da iki kız kardeş ve 2019'da dört yıl hapis cezasına çarptırılan bir Alman Instagram fenomeni gibi birçok kişi son yıllarda yasadışı güzellik enjeksiyonları uyguladıkları için mahkum edildi.

“Birleşik Krallık’ta, 18 yaşından küçükler için yasak”

Birleşik Krallık hükümeti geçen yılın sonlarında, yeni bir lisanslama sistemi oluşturmak için ameliyatsız kozmetik prosedürlerini daha güvenli hale getirme konusunda görüş isteyeceklerini duyurdu. Enjeksiyonlar 2021 yılından bu yana 18 yaşından küçükler için yasaklanmış durumda.

“Avrupa'nın en kötüsü İskoçya”

BBC'nin kısa süre önce yayınladığı bir raporda uzmanlar, İskoçya'nın riskli kozmetik prosedürler konusunda "Avrupa'nın en kötüsü" olması nedeniyle Birleşik Krallık'ın hala vahim bir durumda olduğu uyarısında bulundu. İskoçya'da reşit olmayanlara yönelik bir prosedür yasağı bulunmuyor.

Söz konusu enjeksiyonların olağandışı yan etkileri nadir görülse de alerji, nekroz, enfeksiyon ve hatta körlüğe neden olabiliyor. Eğitimsiz ya da lisanssız uygulayıcılar tarafından yapıldığında ise komplikasyon ya da tatmin edici olmayan sonuçlarla karşılaşma riski daha yüksek oluyor.

Kaynak için tıklayınız