Türkiye’nin kendi yerel sağlık sorunları ile doktora ve ilaca ulaşma konusunda yaşanan sıkıntıları tartışıladursun, sağlık alanında yükselen bir sektör var, adı sağlık turizmi.
Bu alanda önemli gelişmeler yaşandığı açıkça görülüyor. Bakanlık desteği ile hayata geçen ve sağlık turizminin tanıtım yüzü olan "Heal in Türkiye" internet portaline göre, sağlık turizmi sektöründe faaliyet gösteren 175 kurum var.
Ticaret Bakanlığının geçen ay yaptığı açıklamasında, sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren 40 sağlık kuruluşumuzun, uluslararası kabul gören akreditasyona sahip olduğu bilgisi de veriliyordu.
Yine aynı açıklamada, 2022'de sağlık hizmet ihracatından 1,9 milyar dolar gelir elde edildiği, 2023'te ülkeye gelen 1,4 milyon sağlık turisti ile bu rakamın 2,3 milyar dolara ulaştığı bilgisi de yer alıyor.
Bunlar olumlu sayısal veriler..
İtici güç, fiyatların emsallerinden düşük olması..
Konuya kalitatif gözlükle bakıldığında ise daha başka manzaralar da göze çarpıyor.
Sağlık turizminin bir noktadan sonra hızlı büyüdüğünü görüyoruz. Hızlı büyüyen her sektörde olduğu gibi, sağlık turizminde de kalite sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmaz.
Devlet desteği ile gelişen ciddi kuruluşların ciddi servislerinin olumlu sonuçları, ne kadar sevindirici ise denetim dışı faaliyet gösteren “çakma” kuruluşların, meslek etiğine aldırış etmeyen davranışları da o kadar can sıkıcı.
Türkiye’ye olan ilginin şu sıralarda yükselmiş olmasının başlıca nedeni, fiyatların uygun oluşu. Kuşkusuz başka nedenler de var ama asıl itici güç fiyatların düşüklüğü.
Operasyon fiyatlarının kimi zaman kendi ülkelerinde teklif edilen tarifenin üçte biri seviyesinde olduğunu gören “ihtiyaç sahibi”, zamanın moda trendlerine yetişme duygusunun da teşviki ile soluğu ülkemizde alıyor..
Bu da bir ihtiyaç..!
Şimdi biraz da bu “ihtiyaç sahipleri”nin, bir kısım ihtiyacına yakından bakalım.
Bir ihtiyacın adı “Brezilya poposu” ve bu ihtiyacın giderilmesi işi günümüzde, sağlık turizmine adını yazdırmak isteyen ülkelerin paylaşamadığı bir alan.
Türkiye de bu alanda başı çekmek isteyen ülkelerden birisi. Bir başka ülke de, mesela Meksika. ABD dijital medyasında “Meksika’da Brezilya Popo Kaldırmanın 7 Faydası” filan gibi aydınlatıcı haberler yer alıyor. Bu işlemin Meksika’da yaptırılmasının neden daha iyi olduğu uzun uzun anlatılıyor. Ancak cezbedici tarafı burada, daha çok kullanılan teknoloji ve elde edilecek özendirici sonuçlarla ilgili.
Örneğin; “Başkaları estetik bir işlem geçirdiğinizi fark edemeyebilirler ancak vücut şeklinizin daha çekici ve genç hale geldiğini fark edeceklerdir” cümlesinden etkilenmeyecek ‘ihtiyaç sahibi’ henüz doğmamış olabilir.
Bu operasyonu Türkiye’de yapan kuruluşlar ise işin daha çok ucuzluk ve “tatil” gibi yan faydalarını öne çıkarıyorlar.
Kural ihlali mi var?
The Guardian geçenlerde, “Türkiye'de 'popo kaldırma'yı tanıtan Instagram reklamları, kural ihlaline yol açıyor” başlıklı bir haber yayınladı.
Haberin bazı kısımlarının “yanlı” olduğu söylenebilir belki. Çünkü İngiliz basını, sağlık turizmi amacıyla Türkiye’ye gelen kimi vatandaşlarının yaşadığı bazı talihsizlikler nedeniyle biraz hassas davranıyor olabilir.
Haberde yer alan, “Dışişleri Bakanlığı'na göre Ocak 2019'dan bu yana Türkiye'ye yapılan medikal turizm gezileri sırasında en az 25 İngiliz vatandaşı hayatını kaybetti” cümlesi yeterince açıklayıcı zaten.
Ancak haberin somut verilere dayanan bölümleri, mevcut ortamı yansıtmakta başarılı gibi duruyor.
The Guardian, sosyal medyada yer alan sağlık turizmi reklamlarındaki kural ihlalini öne çıkarıyor.
Sosyal medyadaki binlerce reklam
Türkiye’deki şirketlerin Birleşik Krallık'ta yaşayanlara yönelik, Mayıs 2022’den bu yana sosyal medyada yayınlanan reklamlarından söz ediliyor; zayıflama ve Brezilya popo kaldırma operasyonları ile saç ekimi ağırlıkta olmak üzere estetik cerrahi turizminin tanıtıldığı binlerce reklam.. Ayrıca sayı da veriliyor.
Guardian, Facebook reklam kütüphanesinde yaptığı araştırmada, Mayıs 2022'den bu yana yalnızca BBL'leri tanıtan neredeyse 2.700 reklam bulmuş.
Şu “BBL” kısaltmasının anlamı hakkında da kısa bir bilgi verelim. “BBL” “Brezilya Kalçası Estetiği” diye de ifade edilen ama aslında “Brazilian Butt-Lift” ifadesinin baş harflerinden geliyor.
Turistik tatil, yanında ilaveten BBL..
Türk girişimciler BBL operasyonunu daha çok turistik bir tatilin parçası olarak sunuyorlar.
Misal, İstanbul mahreçli bir reklamda; “En iyi cerrahlar”, “Binden fazla mutlu hasta” ve “Beş yıldızlı oteller ve VIP transferler” ifadelerinin yanında “3.199 sterlin” gibi bir fiyat yer alıyor. Bir de temsili resim var tabii.. Bu hizmetin İngiltere’deki karşılığı ise 15.000 sterlin..
İngiltere açısından bu pazarın büyüklüğün gelince; İngiltere İstatistik Ofisi, sağlık turizmi için yurtdışına giden Birleşik Krallık vatandaşları sayısı tahminini 2019 yılı için 248 bin olarak veriyor. Bu sadece İngiltere..! Bu alanda Türkiye bir numaralı destinasyon olarak kabul ediliyor.
İngiliz Estetik Plastik Cerrahlar Derneğinin itirazı BBL operasyonlarının bir tatil paketinin içinde sunulmasına. Başkan yardımcısı Nora Nugent şöyle diyor:
“Türk klinikleri otel ve uçuş dahil paket anlaşmalarının reklamını yapıyor ve hastalar makul bir paket gibi görünen şeyleri görüyor. Ancak olmaması gereken şey, bunun bir tatil olarak tanıtılması veya neyle ilgili olduğunu önemsizleştirilmesi. Riski önemsizleştirmeniz ve bu operasyonları tatil olarak tanıtmanız gerekmez.
Bunun amacı gösteriş yapmak ya da garantili göğüs büyüklüğü gibi gerçekçi olmayan sonuçlar vaat etmek değildir."
Cezbedici reklamlar..
Bir başka reklama göz atalım.
Kendisini “Türkiye'deki güvenilir sağlık turizmi acenteniz” olarak tanıtan şirket Ocak ayında yayına başlayan bir reklamında şöyle yazıyor:
“BBL, meme ameliyatı, karın germe, burun estetiği ve daha fazlasıyla güvenle dönüşün. Yolculuğunuzun sadece bir prosedür değil, İstanbul'un büyüleyici güzelliği ile çevrelenmiş beş yıldızlı otellerde lüks bir konaklamadan ibaret olduğu hizmetin zirvesini yaşayın.”
İnternette "Türkiye'nin En İyi Doktoru" diye reklam veren BBL doktorları da var..
Guardian, bu doktorun Şubat ayında verdiği bir reklamdan şu alıntıları yapıyor;
"Siz de mutlu olmak istemez misiniz?”, “Modern teknoloji ve güvenilir cerrahi yöntemlerle her zaman hayalini kurduğunuz görünüme kavuşabilirsiniz.”
Reklamda ayrıca BBL'leri, karın germeyi ve burun estetiğini yüzde 30 indirimli tanıtan bir fotoğraf da yer alıyor. Ancak doktor yorum almak için kendisiyle iletişime geçme girişimlerine yanıt vermemiş.
İşin bir de çeşitli cezbedici reklamların itici gücüyle, Türkiye’ye gelenlerden bazılarının karşılaştığı gazetelere zaman zaman konu olan “muamele” var.. Ve hatta gelmeye niyetlenenlerin.
Otel odasında kalça muayenesi.. Doktordan..!
Geçen ay gazetelere manşet olan The Sun gazetesi haberi mesela.
The Sun gazetesinin muhabirinin yaşadıkları gazetelere manşet oldu, olay şöyle yansıdı:
Gazetenin muhabiri bir İngiliz hastalarla tanışmak ve tanıtım yapmak için İngiltere'de bir tur düzenleyen bir Türk şirketin tanıtım etkinliğine katıldı.
İngiltere'deki bir otelde yapılan tanıtımda BBL operasyonu yaptırmak istediğini söyleyen bir hasta kılığına giren kadın, Türk doktorla görüşmesini gizli kameraya kaydetti.
Olayın ayrıntıları ile yayınlandı, tekrar etmeyelim ama o kayıtta ne vardı derseniz haberde şöyle anlatılıyordu:
"Brezilya tipi kalça kaldırma ameliyatını" olmak istediğini söyleyen kadın, otel odasında doktorla görüştü. Çok az İngilizce bildiği belirtilen ve bir çevirmen aracılığıyla konuşan Türk doktorun kadına davranışları da gündem oldu. Otel odasında adam bir anda kadının pantolonunu indirdi ve kalçasını incelemeye başladı.”
The Sun gazetesi otel odasındaki bu tanıtımda çok büyük sorunlar olduğunu belirtirken, listesini vererek Londra'daki otelde birçok yasanın çiğnendiğini de yazdı.
Kadından tıbbi geçmişini paylaşmalarını önceden istedikleri belirtilirken haberde;
"Kendisine 'iyi derecede İngilizce bilen' bir doktor sözü verilmesine rağmen, bir tercüman tarafından bir konferans odasında - mahremiyeti sağlayacak bir perde olmadan - soyunması talimatı verildi. Dr. A. daha sonra hiçbir uyarıda bulunmadan iç çamaşırını indirdi ve kalçalarını ellemeye başladı" denildi. Geriye de denecek başka söz kalmadı..
Bu sayfadaki yazıların tüm hakları ilackonusu.com.tr'ye aittir.
"www.ilackonusu.com.tr" biçiminde açık kaynak gösterilmek kaydıyla (link verilerek) içerik kullanılabilir.
Açık kaynak göstermeden (link vermeden) yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.