Medikal estetik pazarı, sağlık turizmindeki gelişmelerin de katkısıyla ülkemizde son yıllarda atağa kalktı denebilir. Hızlı büyümenin görüldüğü her alanda olduğu gibi medikal estetik alanında da karmaşık sorunlar var.

Kabaca tarif edersek, cerrahi müdahale gerektirmeyen kozmetik uygulamalarla, cilt ve vücut görünümünün iyileştirilmesini amaçlayan tıp dalına medikal estetik deniyor.

Tanımı böyle olunca kendiliğinden ortaya çıkan gerçek şu ki; bu uygulama tıbbi bir uygulama ve bunu yapacak olan kişinin de doktor olması gerekiyor; dahası da var uygulama alanının hastane, klinik, muayenehane gibi tıbbi bir ortam olması zorunlu.

İçerden ve dışardan talep hızla büyüyünce, moda deyimiyle merdiven altı sektörü (!) buraya da el atıyor; “Ne iş olsa yaparım abi..” ülkesinde, “Bu işi de yaparım” diyenler pıtrak gibi çoğalıyor.

Medikal Estetik Tıp Derneği’nin (MESTDER) yetkilileri Diken’den Mesude Erşan’a, sorunun bu yönünü ayrıntılı olarak anlatıyorlar.

Botoks, dolgu gibi, bu alanda kullanılan malzemelerin kaynağı ise medikal estetik coğrafyasında yaşanan sorunların ikinci yüzü.

Dikkat: Kalıcı hasar tehlikesi..

MESTDER Başkanı Dr. Yasemin Savaş, özellikle pandemiyle birlikte kaçak ve sahte ürünün çok ciddi bir probleme dönüştüğünü söylüyor ve bu ürünlerle yapılan işlemlerin kalıcı hasar bırakabildiğini hatırlatıyor, kim bilir kaçıncı kere..

Sözü edilen kalıcı hasarın neye benzeyebileceği konusunda, internet alemi merak edene sonsuz yardımcı oluyor, bakması bedava.

Gelelim bu alanda kullanılan malzemelerin niteliğine. Anlatılanlara bakılırsa yaşananlar giderek mizahın sınırlarına doğru ilerliyor.

“Şu aralar kaçaktan çok kaçakların sahtesiyle uğraşıyoruz!”

Dr. Savaş anlatıyor: “Bazı sahte ürünler Türkiye’de üretiliyor. Kaçak ürünlerin bile sahtesi yapılıyor. Örneğin kaçak İran botoksunun sahtesi Türkiye’de imal ediliyor.

Yani şöyle mi? Ortalıkta, bir ruhsatlı, yasal yoldan ithal edileni var, sonra bunun sahtesi var, ardından bir de kaçak geleni var; en sonuncusu da, kaçak olarak giren malzemenin, piyasada tutulup yaygınlaşınca, burada sahtesini yapmak. Eh bu da mizah konusu değilse, mizah nedir?

Bunları gerçeklerinden ayırmanın güç olabildiğini belirten Dr. Savaş şöyle devam ediyor:

“Satıcılar İstanbul’un en merkezi yerinde ellerinde çantayla geziyor. Bize de sosyal medyamızdan ulaşıp, ‘Hocam elimde çok uygun fiyata Dysport var ilgilenir misiniz?’ diye soruyorlar. Şu aralar kaçak üründen de çok, kaçakların sahtesiyle mücadele ediyoruz.“

Kaynak için tıklayınız